Nevzat Çağlar Tüfekçi / haberveinsan.com

Milas Şehir Parkı’nda, Eğitim-Sen Milas Temsilciliği öncülüğünde ve Milas Emek ve Demokrasi Güçleri'nin desteğiyle, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın anısına düzenlenen bir basın açıklaması yapıldı. Etkinliğe, Eğitim-Sen üyeleri başta olmak üzere DEM Parti Milas ilçe örgütü, Milas 78’liler, Sol Parti, Emek Parti, TİP, Yeşil Sol Parti, Aslanyaka Dayanışması, bazı CHP üyeleri ve vatandaşlar katılım sağladı.

Saat 17:30’da başlayan açıklama, Eğitim-Sen Milas Temsilcisi Hamza Göncü’nün açılış konuşmasıyla başladı. Ardından, Eğitim-Sen üyesi Elif Kaya tarafından ortak bildiri okundu. Basın açıklamasında geniş bir katılımın olduğu dikkat çekti.

Elif Kaya tarafından okunan açıklama şöyle:

Karanfillerimize Sözümüz Var.

Emek, Demokrasi ve Barış Mücadelesi Kazanacak!

103 barış karanfilimizi aramızdan koparan Gar Katliamının üzerinden 9 yıl geçti.

Dokuz yıl önce bugün binlerce yurttaşımız Emek, Barış ve Demokrasi Mitingine katılmak için ülkenin dört bir yanından yola çıkmış, Ankara Garı önünde buluşmuştu.

Tek bir amaçları vardı. O da 7 Haziran 2015 Seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmaktı. Ancak saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba gözlerindeki gülümsemeyi, dillerindeki barış türkülerini hedef aldı.

IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı ile bağrımıza adeta onlarca kara saplı bıçak saplandı. 103 canımız aramızdan koparılırken yüzlerce insanımız fiziksel, yüzbinlerce insanımız ruhsal olarak yaralandı. Gar katliamı, Türkiye tarihinin en büyük katliamı olarak kapkara bir sayfa olarak tarihimize geçti.

Katliamın ardından başlayan dava sürecinde birileri o karanlık sayfa hiç aydınlatılmasın diye elinden geleni yaptı. Yapmaya devam ediyor ama dava süreci acılı ailelerimizin, avukatlarımızın ısrarlı çabaları ile tüm dünya kamuoyunun gündemine girdi.

10 Ekim Davası tutuklu sanıklar yönünden 9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verilerek karara bağlandı. Ana dosyadan ayrılan firari sanıkların dosya Türkiye'nin ilk ve tek insanlık suçu yargılaması olarak tarihe geçti.

1 Temmuz 2024’te görülen duruşmada ise ülkede yaşanan en büyük katliama ilişkin ikinci kez karar verildi. Ne yazık ki mahkeme ‘İnsanlığa karşı suç işlenmiştir’ diyemedi. Dosyayı IŞİD’i aklayarak kapatmak istedi. Buradan tekrar altını çiziyoruz. Bu dava bizler için bitmemiştir. Katliamın sadece maşası olanlara, tetikçilere ceza verilmesi yeterli değildir. Bizler en başından beri katliamın arka planın aydınlatılmasını, katliamın gerçek sorumluların yargılanmasını istiyoruz.

Zehir Tacirlerine Darbe Zehir Tacirlerine Darbe

Mahkeme tutanakları tarihe yazılan gerçeklerin üstünü örtemez. 9 yıldır milyonların gözünün önünde yaşanan gerçekleri unutmadık, unutturmayacağız.

• Katliam sorumluları 10 gün önce tespit edilmesine rağmen hiçbir işlem yapmayanları unutmadık.

• Yol kontrollerini kaldırarak katillere adeta koridor açanları unutmadık.

• Saldırı olacağı istihbaratını miting tertip komitesinden gizleyenleri unutmadık.

• Katliamın yaşandığı alana ambulansların girmesini geciktirip, alana önce TOMA’ları sürenleri, yaralılara gaz sıkma emri verenleri unutmadık.

• Katliam sonrası anket yapıp oylarının ne kadar arttığını araştıranları unutmadık.

• IŞİD’e “öfkeli gençler” diyerek, “kokteyl örgüt” diyerek davayı sulandırmaya  çalışanları, katliamın delilerini saklayanları ve onları terfi ettirenleri unutmadık.

• Soruşturma dosyası savcılarının bizlerden sakladığı 9 klasör dava evrakının adliye koridorlarında şans eseri bulunmasını unutmadık.”

Konuşma sık sık; ’10 Ekim’i unutma, unutturma; Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek; Anaların öfkesi katilleri boğacak; Faşizme karşı omuz omuza’ sloganlarıyla kesildi.