Annelere müjde Annelere müjde

Nevzat Çağlar Tüfekçi

Soma’da faaliyet gösteren FERNAS madencilik işçileri, özlük haklarını alamadıkları ve iş sağlığı ve güvenliği açısından güvenli bir iş ortamında çalışmadıkları için Ankara’ya kadar yürümüşler ve Kurtuluş Parkında açlık grevine başlamışlardı. Açlık grevindeki işçiler, polis tarafından gözaltına alındı. FERNAS işçilerine destek anlamında tüm yurtta basına açıklamalar yapıldı ve açıklamalardan sonra oturma eylemleri gerçekleştirildi.

FERNAS işiçilerine Çarşamba günü Muğla'nın 4 ilçesinde 5 ayrı noktada destek açıklamaları yapıldı. Açıklama noktaları şöyle: Milas Şehir Parkı, Datça Berkin Elvan anıtı, Bodrum Meydanı, Menteşe Sınırsızlık Meydanı ve Akbelen nöbet alanı.

Milas Emek ve Demokrasi Güçleri  adına saat 18’de Milas şehir parkında yapılan açıklama, Yusuf Ziya Kesken tarafından okundu. Açıklamaya; Milas Yurttaş İnisiyatifi, Milas 78’liler, DEM Parti, TİP, Sol Parti, EMEP, Genel İş, Eğitim Sen, Tüm Emeklilerin Sendikası, bazı CHP üyeleri ve vatandaşlar katıldı.  

AÇIKLAMA ŞÖYLE:

Fernas İşçilerinin Onurlu Mücadelesine Selam Olsun! Bugün Fernas’ta çalışan işçilerin haklı ve onurlu mücadelesini selamlıyoruz. Yıllardır emeğiyle bu ülkeye katkıda bulunan işçi sınıfı, en temel haklarından biri olan güvenli çalışma koşullarını talep etmekte ve bu taleplerine karşılık bulamadıkları için açlık grevi başlatmışlardır.

Yüksek ölüm riski taşıyan bir iş yerinde, işçi kardeşlerimizin hayatlarını hiçe sayan bir sistemin karşısında dimdik durarak, topluma ve yetkililere açık bir çağrı yapmışlardır: “İş güvenliği ve insan onuru, pazarlık konusu yapılamaz!” İşçilerin bu mücadelesi sadece bir grup insanın basit taleplerinin karşılanması çabasından ibaret değildir! Bu, yıllardır sermayenin kâr hırsı uğruna ezilen emekçi sınıfının, toplumsal eşitsizliğe karşı verdiği mücadelenin bir parçasıdır.

Bugün, iş güvenliği, adil ücretler ve insanca çalışma koşulları talep eden işçiler, aslında tüm işçi sınıfının kaderini savunmaktadır. Kapitalist sistem, işçilerin emeğini sömürerek zenginliği birkaç elde toplarken, bu zenginliği üreten emekçilerin hayatını tehlikeye atmaktadır. FERNAS işçileri, bizzat deneyimledikleri adaletsizliklere karşı sessiz kalmayı reddederek, toplumsal adalet için seslerini yükseltmiştir. Ancak, seslerini duyurmakta zorluk çektikleri ve yetkililerin çözüm üretmemesi nedeniyle açlık grevine başlamışlardır.

Bu mücadele, emeğin değersizleştirildiği, işçilerin hayatlarının risk altına atıldığı bir düzenin kabul edilemez olduğunu tüm topluma göstermektedir. Bizler, işçilerin taleplerini direnişçi bir perspektifle değerlendiriyor ve onları destekliyoruz. Emekçilerin sağlığı, güvenliği ve onurlu yaşam hakkı, sermayenin çıkarlarından önce gelmelidir. İşçi sınıfının haklarının gaspına sessiz kalmak insanlık onuruna aykırı bir tutumdur.

Bu açlık grevi sadece Fernas işçilerinin değil, ülkemizin tüm emekçilerinin geleceği için verilen bir mücadeledir. İşçilerin bu haklı direnişinde yanlarındayız ve taleplerinin bir an önce karşılanması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. İşçiler aç kalmayı ve dahi ölümü göze almışken, bu çağrıyı görmezden gelmek toplumsal vicdana karşı bir sorumsuzluktur.

Sorunun muhataplarına çağrıda bulunuyoruz: Anayasada açıkça belirtilmiş toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına istinaden, gözaltına aldığınız işçileri derhal serbest bırakın. Buradan tüm Türkiye’ye sesleniyoruz; Kazanan EMEĞİN ONURU olacaktır!